İNSAN VÜCUDU YAPISI
Vücumuzun en küçük canlı birimi HÜCRE’dir. Hücrenin beslenmesine zar yardımcı olur. Hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek ORGAN’ları meydana getirir. Organlarda birleşerek SİSTEM’leri meydana getirir. Dolaşım sistemi tüm vücutta faaliyet gösterir. Kalp, dolaşım sisteminin bir parçasıdır ve kanın tüm vücutta dolaşımını sağlar. Akciğer- gırtlak solunum sistemindedir. Mide-bağırsak karın bölgesinde ve sindirim sisteminin bir parçasıdır. Omurga boşluğunda sinir sisteminin bir bölümü faaliyet gösterir.
Kemikler: Kemikler vücudu ayakta tutan çatı yapısıdır. Hareket etmeyi ve sistemlerin kolay çalışmasın sağlar. Vücudumuzda 208 adet kemik iskeletimizi oluşturur. Kemikler yassı, uzun ve kısa olmak üzere üç türlüdür.
Eklemler: Kemiklerin birbirine bağlandığı yapılardır. Oynamaz eklemler, yarı oynar eklemler ve oynar eklemler olmak üzere üç türlüdür.
Kaslar: Çizgili kaslar, çizgisiz (düz) kaslar ve kalp kası olmak üzere üç türlüdür.
Dolaşım Sistemi
Vücudun her bölgesinde faaliyeti olan sistemdir.
Kalp: Dolaşım sisteminin merkezidir. 4 odacıklıdır.
Kan: Dolaşım sisteminin temel doku yapısıdır.
Damarlar: Atardamar, toplardamar, lenf damarları ve kılcaldamar.
Kalp atım sayısı yetişkinlerde dakikada 60-100, çocuklarda 80-120 ve bebeklerde 100-140’tır.
Atardamarlar vücutta temiz kanın dolaşımını sağlar. Toplardamarlar ise kirli kanının kalp ve akciğer sistemine getirilerek temizlenmesini sağlar. Kılcaldamarlar ise en ince damalarlardır. Dokulara temiz kan gönderiminde görevlilerdir.
Solunum Sistemi
Solunum canlı yaşamı için gerekli oksijeni sağlar. Soluk alıp vermeye “solunum” adı verilir. Solunum sayısı yetişkinlerde dakikada 15-20, çocuklarda 20-25 ve bebeklerde 25-40 arasındadır.
Burun, yutak, dil, gırtlak, soluk borusu, akciğerler, diyafram-karın kası (yardımcı organ), kaburgalar ve arası kaslar (yardımcı organ) ve göğüs kasları solunum sisteminin organlarıdır.
Sindirim Sistemi
Vücudun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli gıdaların alınması, sindirilmesi ve atıkların dışarıya atılmasını sağlayan sistemdir.
Ağız, yutak, yemek borusu, mide, tükürük bezleri (yardımcı organ), karaciğer (yardımcı organ), pankreas (yardımcı organ), ince ve kalın bağırsaklar sindirim sisteminin organlarıdır.
Sinir Sistemi
Etki tepki sistemi olarak ifade edilebilir. Duyuların algılanması, biçimlendirilmesi ve tepki verilmesinden sorumlu bir sistemdir.
Beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilik, sinir sisteminin organlarıdır.
Beyin: Vücut üzerinde kontrol gücü olan bilinç sistemidir. Duyu sistemlerinin yapılandığı temel organdır. Beyinden 12 çift sinir çıkar.
Beyincik: Yönetimleri, dengeyi ve hareketi sağlar.
Omurilik Soğanı: Temelde dolaşım ve solunum sistemini kontrol eder.
Omurilik: 31 çift sinir çıkar. Beyinden gelen 12 çift sinirle birlikte hareket eder. Sinir sisteminin en yoğun faaliyet gösterdiği vücut bölgesi omuriliktir. Kas, deri ve iç organlarında işlev yürütürler. Beyin ve omurilikte bir hasar olursa koma, felç ve hissizlik meydana gelebilir.
BEBEKLERDE (0-12 AY) DIŞ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
1.Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Ayak tabanına hafifçe vurarak bilincini kontrol etme ( Bebeğin bilinci yoksa ve çevrede birileri varsa 112’yi aratma) İlkyardımcı yalnız ise ; 5 kurtarıcı solunumdan sonra 30:2 göğüs basısının 5 tur uygulamasından sonra 112’yi arama
3. Ağız içini kontrol edilerek varsa yabancı cisim çıkarma
4. Sıkan giysilerini gevşetme
5. Bir elini alnına koyma, diğer elinin iki parmağı ile çeneyi yukarı geriye iterek hafifçe başı geriye eğme
6. Bebeğin solunum yapıp yapmadığını bak-dinle-hisset yöntemiyle 5 saniye süre ile kontrol etme:
7. Solunum yoksa ağız dolusu nefes alarak ağzını bebeğin ağız ve burnunu içine alacak şekilde yerleştirme
8. Bebeğin göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniyenin üzerinde 5 kurtarıcı nefes verme ve havanın geriye çıkıp çıkmadığını kontrol etme
9. Kalp basısı uygulamak için bebeğin (iki meme başının altındaki hattın ortası göğüs merkezini oluşturur) göğsün merkezini tespit etme
10.Bir elin orta ve yüzük parmağını bebeğin göğüs merkezine yerleştirme
11.İki parmakla göğüs kemiği 1-1.5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3’ü kadar) bası uygulama, bu işlemi dakikada 100 kez uygulama
12.Bebeğe 2 solunumdan sonra 30 kalp masajı yapılır
13.Temel yaşam desteğine bebeğin yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam etme
ÇOCUKLARDA (1-8 YAŞ) DIŞ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
1. Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Çocuğun omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak bilincini kontrol etme
(Çocuğun bilinci yoksa ve çevrede birileri varsa 112’yi aratma) İlkyardımcı yalnız ise ; 30:2 göğüs basısının 5 tur uygulamasından sonra 112’yi arama
3. Çocuğu sert bir zemin üzerine yatırma
4. Çocuğun sıkan giysilerini gevşetme
5. Ağız içini kontrol edilerek varsa yabancı cisim temizleme
6. Hava yolunu açmak için bir elini hasta/yaralının alnına, diğer elinin parmak uçlarıyla çenesinden tutarak geriye hafifçe iterek solunum yolu açıklığını sağlama (90 derece)
7. Çocuğun solunum yapıp yapmadığını bak-dinle-hisset yöntemiyle 10 saniye süre ile kontrol etme:
8. Soluk alıp vermiyorsa alnının üzerine koyulan elin baş ve işaret parmağını kullanarak hasta/yaralının burnunu kapatma
9. Baş geriye doğru eğilmiş pozisyonda iken hasta/yaralının ağzını içine alacak şekilde yerleştirme
10.Eğer solunum yoksa Hasta/yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar 1 saniye aralıkla yarım ciğer dolusu 2 kurtarıcı nefes verme
11.Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğini ortalayarak (göğüs kemiğinin üst ve alt ucunun ortası) göğsün merkezini tespit etme
12.Bir elin topuğunu göğsün merkezinin altına yerleştirme;(çocuk yetişkin görünümündeyse yetişkinlerde olduğu gibi iki el ile kalp basısı uygulama)
13.Parmakları göğüs kafesi ile temas ettirmeden, dirsekleri bükmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutma
14.Göğüs kemiği 5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3’ü kadar) 30 bası uygulama, bu işlemi dakikada 100 kez uygulama
15.Hasta/yaralıya çocuğa 2 solunumdan sonra 30 kalp masajı yapılır
16.Temel yaşam desteğine hasta/yaralının yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam etme
Çeşitli nedenlerle oluşan dolaşım yetmezliğine bağlı olarak ortaya çıkan bilinç kaybına “şok” denir. Şok sürecinde ilk etkilenen organ beyindir. Şoka karşı önlem alınmazsa yaşam tehdidi oluşur.
Şokun Nedenleri
Kalp krizi
Aşırı kan kaybı
Yüksek ateş
Zehirlenmeler
Şiddetli enfeksiyonlar
Aşırı stres
Şiddetli ağrı
Aşırı su ve tuz kaybı
Geniş alanlı yanıklar
Elektrik çarpmaları
Beklenmedik olaylar
Şokun Belirtileri
Düzensiz nabız
Bulantı – kusma
Yaşamsal fonksiyonlarda azalma
Derin ve yüzeysel solunum
Uyaranlara yanıt vermeme
Vücutta hızlı ısı kaybı
Huzursuzluk – endişe
Solgun deri
Boş bakışlar
Şokta İlk Yardım
Öncelikle şoka neden olan etken ortadan kaldırılır.
Şok pozisyonuna alınır. (Sırt üstü yatış, ayaklar 25 derece açıyla yukarı kaldırılır, baş yana dönük, üstü örtülü)
Solunum rahatlatılır.
Kanama varsa durdurulur.
Bilincin açık olması için uyarılır.
Gerekirse hastaneye götürmek için gerekli önlemler alınır.
Burkulma:
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır
Burkulmada ilk yardım
Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem dolaşımı engellemeyecek şekilde tespit edilir.
Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
Soğuk uygulama yapılır.
Hareket ettirilmez.
Uzun süre geçmiyorsa, tıbbi yardım sağlanır.
Havale nedir?
Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.
HAVALE NEDENLERİ
NEDENLERİNE GÖRE HAVALE ÇEŞİTLERİ
Kalp Krizi (Miyokart Enfarktüsü) belirtileri:
Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür,
Ağrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir,
En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir),
Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Kucakta taşıma:
Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.
Bir elle yaralı dizlerinin altından tutularak destek alınır,
Diğer elle gövdenin ağırlığı yüklenerek sırtından kavranır,
Yaralıya kollarını ilkyardımcının boynuna dolaması söylenebilir. Bu yaralının kendini güvende hissetmesini sağlar,
Ağırlık dizlere verilerek kalkılır.
İlkyardımcının omzundan destek alma:
Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hasta/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.
Yaralının bir kolu ilkyardımcının boynuna dolanarak destek verilir,
İlkyardımcı boşta kalan kolu ile hasta/yaralının belini tutarak yardım eder.
Sırtta taşıma:
Bilinçli hastaları taşımada kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcı hasta/yaralıya sırtı dönük olarak çömelir ve bacaklarını kavrar,
Hasta/yaralının kolları ilkyardımcının göğsünde birleştirilir,
Ağırlık dizlere verilerek hasta/yaralı kaldırılır.
Omuzda taşıma (İtfaiyeci yöntemi):
Yürüyemeyen ya da bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. İlkyardımcının bir kolu boşta olacağından merdiven ya da bir yerden rahatlıkla destek alınabilir.
İlkyardımcı sol kolu ile omuzun dan tutarak hasta/yaralıyı oturur duruma getirir,
Çömelerek sağ kolunu hasta/yaralının bacaklarının arasından geçirir,
Hasta/yaralının vücudunu sağ omzuna alır,
Sol el ile hasta/yaralının sağ elini tutar, ağırlığı dizlerine vererek kalkar,
Hasta/yaralının önde boşta kalan bileği kavranarak hızla olay yerinden uzaklaştırılır.
İki ilkyardımcı ile ellerin üzerinde taşıma (Altın Beşik Yöntemi):
Hasta/yaralının ciddi bir yaralanması yoksa ve yardım edebiliyorsa iki, üç, dört elle altın beşik yapılarak taşınır.
İki elle: İki ilkyardımcının birer eli boşta kalır, bu elleri birbirlerinin omzuna koyarlar, diğer elleri ile bileklerinden kavrayarak hasta/yaralıyı oturturlar.
Üç elle: Birinci ilkyardımcı bir eli ile ikinci ilkyardımcının omzunu kavrar, diğer eli ile ikinci ilkyardımcının el bileğini kavrar. İkinci ilkyardımcı bir el ile birinci ilkyardımcının bileğini, diğer eli ile de kendi bileğini kavrar.
Dört elle: İlkyardımcılar bir elleri ile diğer el bileklerini, öbür elleri ile de birbirlerinin bileklerini kavrarlar.
Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma:
Hasta/yaralı bir yerden kaldırılarak hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcılardan biri sırtı hasta/yaralıya dönük olacak şekilde bacakları arasına çömelir ve elleri ile hasta/yaralının dizleri altından kavrar. İkinci ilkyardımcı hasta/yaralının baş tarafına geçerek kolları ile koltuk altlarından kavrar. Bu şekilde kaldırarak taşırlar.
Sandalye ile taşıma:
Hasta/yaralının bilinçli olması gereklidir. Özellikle merdiven inip çıkarken çok kullanışlı bir yöntemdir. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.
Bir ilkyardımcı sandalyeyi arka taraftan, oturulacak kısma yakın bir yerden, diğer ilkyardımcı sandalyenin ön bacaklarını aşağı kısmından kavrayarak taşırlar.
Sedye üzerine yerleştirme teknikleri nelerdir?
1- Kaşık tekniği:
Bu teknik hasta / yaralıya sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcılar hasta/yaralının tek bir yanında bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler,
Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir,
Birinci ilkyardımcı baş ve omzundan, ikinci ilkyardımcı sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilkyardımcı dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hasta/yaralının vücudun altından geçirerek kavrarlar,
Başını ve omzunu tutan birinci ilkyardımcının komutu ile tüm ilkyardımcılar aynı anda hasta/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyarlar,
Sonra uyumlu bir şekilde ayağa kalkarlar,
Aynı anda tek bir hareketle hasta/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler ve aynı anda düzgün bir şekilde sedyeye koyarlar.
2-Köprü tekniği:
Hasta/yaralıya iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilkyardımcı tarafından yapılır.
İlkyardımcılar bacaklarını açıp, hasta/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler,
Birinci ilkyardımcı başı koruyacak şekilde omuz ve ensesinden, ikinci ilkyardımcı kalçalarından, üçüncü ilkyardımcı da dizlerinin altından tutar,
Birinci ilkyardımcının komutu ile her üç ilkyardımcı hastayı kaldırırlar,
Dördüncü ilkyardımcı sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı sedyenin üzerine konulur.
3-Karşılıklı durarak kaldırma:
Omurilik yaralanmalarında ve şüphesinde kullanılır. Üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İki ilkyardımcı hasta/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çökerler,
Üçüncü ilkyardımcı hasta/yaralının dizleri hizasında diz çöker,
Hasta/yaralının kolları göğsünün üzerinde birleştirerek, düz yatması sağlanır,
Baş kısımdaki ilkyardımcılar kollarını baş-boyun eksenini koruyacak şekilde hasta/yaralının sırtına yerleştirirler,
Hasta/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilkyardımcı kollarını açarak hasta/yaralının bacaklarını düz olacak şekilde kavrar. Verilen komutla, tüm ilkyardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirirler.
Sedye ile taşıma teknikleri nelerdir?
Sedye ile taşımada genel kurallar şunlardır:
Hasta/yaralı battaniye ya da çarşaf gibi bir malzeme ile sarılmalıdır,
Düşmesini önlemek için sedyeye bağlanmalıdır,
Başı gidiş yönünde olmalıdır,
Sedye daima yatay konumda olmalıdır,
Öndeki ilkyardımcı sağ, arkadaki ilkyardımcı sol ayağı ile yürümeye başlamalıdır (Sürekli değiştirilen adımlar sedyeye sağlam taşıma sağlar),
Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir,
Güçlü olan ilkyardımcı hasta /yaralının baş kısmında olmalıdır.
1- Sedyenin iki kişi tarafından taşınması:
Her iki ilkyardımcı çömelirler, sırtları düz, bacakları kıvrık olacak şekilde sedyenin iki ucundaki iç kısımlarda dururlar,
Komutla birlikte sedyeyi kaldırırlar ve yine komutla dönüşümlü adımla yürümeye başlarlar,
Önde yürüyen yoldaki olası engelleri haber vermekle sorumludur.
2- Sedyenin dört kişi tarafından taşınması:
Yaralının durumu ağır ise ya da yol uzun, zor ve engelli ise sedye 4 kişi ile taşınmalıdır,
İlkyardımcıların ikisi hasta/yaralının baş, diğer ikisi ayak kısmında sırtları dik, bacakları bükülü olarak sedyenin yan kısımlarında çömelirler. Sedyenin sapından tutarlar ve yukarı komutu ile sedyeyi kaldırırlar,
Sedyenin sol tarafından tutan ilkyardımcılar sol, sağ tarafındakiler sağ adımlarıyla yürümeye başlarlar,
Dar bölgeden yürürken ilkyardımcılar sırtlarını sedyenin iç kısmına vererek yerleşirler,
Merdiven, yokuş inip çıkarken sedye mümkün olabilecek en yatay pozisyonda tutulmalıdır. Bunun için ayak tarafındakiler sedyeyi uyluk hizasında, baş tarafındakiler omuz hizasında tutmalıdır.
3- Bir battaniye ile geçici sedye oluşturma:
Tek bir battaniye ile sedye oluşturmada ise battaniye yere serilir kenarları rulo yapılır. Yaralı üzerine yatırılarak kısa mesafede güvenle taşınabilir.
4- Bir battaniye ve iki kirişle geçici sedye oluşturma:
Yeterli uzunlukta iki kiriş ile sedye oluşturmak mümkündür.
Bir battaniye yere serilir,
Battaniyenin 1/3’üne birinci kiriş yerleştirilir ve battaniye bu kirişin üzerine katlanır,
Katlanan kısmın bittiği yere yakın bir noktaya ikinci kiriş yerleştirilir,
Battaniyede kalan kısım bu kirişin üzerini kaplayacak şekilde kirişin üzerine doğru getirilir,
Hasta/yaralı bu iki kirişin arasında oluşturulan bölgeye yatırılır.
Hasta/yaralının sürüklenmesi, oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle, çok kilolu ve iriyarı kişilerin taşınması gerekiyorsa; dar, basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir. İlkyardımcının fiziksel kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.
Sürükleme yöntemleri şunlardır:
Ayak bileklerinden sürükleme
Koltuk altından tutarak sürükleme